Powered By Blogger

19 Şubat 2011 Cumartesi


Amasya Genelgesi
 Ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olması nedeniyle de Amasya Genelgesi' nin Türk tarihinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.

Genelgenin hazırlanması 

İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiştir. Bir ihtilal bildirisi niteliği taşımaktadır. Çünkü İstanbul Hükümeti'ni hiçe saymakta, hükümetin düşman devletlerin esiri olduğunu söylemekte ve milleti yine milletin kendisinin azmi ve kararlılığının kurtaracağını söylemektedir. Maddenin yorumu Kurtuluş Savaşı'nın amacı ve yönetim şeklinin halk tarafından yapılması ve seçilmesidir[1] Mustafa Kemal kendisinin hazırladığı Amasya Tamimi'ni, 9. Ordu Müfettişi sıfatı ile imzalamıştır.
Sivas'ta bir kongre toplanacağı, Amasya Genelgesinde belirtilmiştir.
Esaslar, Mustafa Kemal tarafından yaveri Cevat Abbas Bey'e 21-22 Haziran 1919 gecesi Amasya'da dikte edilmiştir[2].
Mustafa Kemal tarafından Cevat Abbas Bey’e dikte edilen temel esaslar şunlardır[2]:
1.      Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
2.      İstanbul hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.
3.      Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4.      Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.
5.      Anadolu’nun her bakımdan en güvenilir yeri olan Sivas’ta hemen milli bir kongre toplanması kararlaştırılmıştır.
6.      Bunun için bütün illerin her sancağından milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olan en kısa zamanda yetişmek üzere yola çıkılması gerekmektedir.
7.      Her ihtimale karşı bu mesele milli bir sır olarak tutulmalı ve temsilciler gereğinde yolculuklarını kendilerini tanıtmadan yapmalıdırlar.
8.      Doğu illeri adına 23 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. O tarihe kadar öteki illerin temsilcileri de Sivas’a gelebilirlerseErzurum Kongresi'nin üyeleri de Sivas genel kongresine katılmak üzere hareket ederler.
Nutuk'un aynı bölümünde ifade edilir ki, aslında bu taslak, dört maddelik bir müsvedde olarak dikte edilmiştir. Amasya genelgesinin sonuç bildirgesi bu taslak doğrultusunda gerçekleşmiştir. Bu taslak metnin sonunda, Mustafa Kemal'in, Kurmay Başkanı Albay Kazım Bey'in, kurmay heyetinden tebliğ işlerinden sorumlu memur Hüsrev Bey'in, askeri makamlara şifre yayan diğer bir yaver Muzaffer Bey'in ve sivil makamlara şivreleyen fakat Nutuk'ta adı açıklanmayan bir sivil memurun imzaları vardır, ve Nutuk'ta ifade edildiğine göre bunlardan başka imzalar da vardır.
Hazırlanan bildirideki bu diğer imzalar, bahsi geçen ilk imzalardan sonra müsveddede yerini almıştır. Atatürk'ün Nutuk'ta, isimlerinden bahsetmediği bu imzaların sahipleri; İstiklal Savaşı'nı başlatan diğer komutanlar olan ve fakat Milli Mücadele sonrasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adlı muhalefet partisi kurmak istedikleri için "gözden düşen" Hüseyin Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Paşa'dır[3].
Bildiri, Erzurum'da 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir'e ve Cemal (Mersinli) Paşalara da sunuldu[1]. Onların onayının alınmasından sonra, bildiri, 22 Haziran 1919'da ülkenin en batısındakinden en doğusundakine kadar tüm mülki amir ve askeri komutanlara telgrafla Abdurrahman Rahmi Efendi tarafından ulaştırıldı.

İmzalandığı yer [değiştir]

Saraydüzü Kışlası'nda (Kışlay-ı Hümayun) yapılmıştır. Mehmet Kemal Bey’in önderliğinde, Osmanlı şehzadelerinin eski sarayı yerine “Kışlay-ı Hümayun” veya diğer bir ismi ile “Saraydüzü Kışlası” 1900 yılında yaptırılmıştır. 1919 yılında 5. Kafkas Fırkası’nın karargâhı olan kışla, 12 Haziran 1919’da Amasya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki askerî erkanın ikâmet yeri olmuştur. Milli mücadelenin o zor günlerinde çok önemli kararlar alınıp görüşmeler yapılmıştır. 21-22 Haziran 1919 gecesi, sabaha kadar devam eden müzakereler sonunda kararlaştırılan ve 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa ile birlikte eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Bey tarafından imzalanan Amasya Tamimi’nin bütün dünyaya duyurulduğu yer olması bakımından yakın tarihimizde önemli bir mekân durumuna gelmiştir[1].
1922’de Amasya ve çevresinde huzuru bozan Ermeni, Rum-Pontos eşkıyaları ve asker kaçaklarının faaliyetlerini ortadan kaldırma görevini üstlenen Merkez Ordusu’nun karargâhı oldu. 1930 yıllarından sonra önemini kaybetmiş, 1935’te kısmen, 1944 yılında da tamamen yıktırılmıştır. Yerine askeri lojman, doğu bölümünde de Subay Orduevi yaptırılmıştır[1].
1986 yılında, isminin düşündürdüğünün aksine, heyelan belirtilerinin tespiti üzerine Orduevi boşaltıldı ve yıktırıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum belgesi olarak nitelenen "Amasya Genelgesi"nin imzalandığı bu tarihi bina heyelan dolayısıyla eski yerine yapılamadığı için hatırasına binaen aslına uygun olarak yeniden yapılması için 2006 yılının Ocak ayında Kültür ve Turizm Bakanı tarafından temeli atılmış, 9 Haziran 2007’de Amasya’ya gelen Başbakan tarafından resmi açılışı yapılmıştır. Bugün ise Milli Mücadele Ve Kongre Merkezi olarak açılmıştır. İçerisinde Amasya Tamimi'nin imzalandığını gösteren orijinal resimden alınan Mustafa Kemal ATATÜRK, 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa ve Hamidiye Kahramanı olarak tanınan eski Bahriye Nâzırı Hüseyin Rauf Bey'in masada çalışırken ki balmumu heykelleri ve Atamızın Amasya'ya gelirken ki karşılama heyetinin balmumundan heykelleri yer almaktadır.Kübra

Amasya Genelges'nin Sonuçları 

1.      Türk inkılabının ihtilâl safhası başlamıştır.
2.      Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
3.      İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir.
4.      İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır.
5.      Türk Milleti, hem İstanbul'a hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağırılmıştır.
6.      Kurtarıcı olarak görülen padişah, hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşüncesi almıştır.
7.      Üstü kapalı olarak Heyet-i Temsiliyenin (Temsil Kurulu) oluşturulmasından bahsedilmiştir.
8.      Mustafa Kemal padişah tarafından kendisine verilen 9. Ordu Müfettişliği yetkilerini aşmış, kendi sorumluluğunda olmayan batı bölgelerine de bir tamim yayınlamıştır.
9.      Direniş esasları ilk defa Amasya'da yazılı bir ilke haline getirilmiştir.
10.   Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır oluşumu sağlamlaşmıştır .
11.   İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiş olduğundan evrensel bir maddedir.
12.   Avrupalı devletlerin sömürgelerindeki mazlum uluslar için de bir örnek teşkil etmiştir.
13.   Müdafayi Hukuk Cemiyetlerini birleştirmek için Sivas'ta bir kongre toplanma kararı alınmıştır.
14.   Ordu terhis edilmemesi ve Erzurum'a gelen delegelerin doğrudan Sivas'a gelmeleri istenmiştir.
15.   Kurtuluş Savaşı resmen ilan edildi..
..
Erzurum Kongresi, Amasya Genelgesi'yle duyurulan ve 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplanan kurultaydır. Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 62 delege katılmış; 2 hafta süren kongrede alınan kararlarKurtuluş Mücadelesi'nde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.
Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir.
Aslında 10 Temmuz[1]'da başlaması öngörüldü. Fakat delegelerin bir bölümünün gelememesiden ötürü 23 Temmuz'a ertelendi.[2]
Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar:
1.      Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,parçalanamaz.
2.      Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
3.      İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplanmamış ise, bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır.
4.      Kuva-yi Milliye'yi etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
5.      Azınlıklara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.Ancak bu vatandaşların canları,malları ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
6.      Manda ve himaye kabul olunamaz.
7.      Milli irade ve toplanan ulusal güçler padişahlık ve halifelik makamını kurtaracaktır.
8.      Mebuslar Meclisi'nin derhal toplanmasına ve hükümetin yaptığı işlerin milletçe kontrolüne çalışılacaktır.
9.      Sömürgecilik amacı taşımayan devletlerden teknik,sanayi ve ekonomik yardım kabul edilebilir.

Sivas Kongresi, Mustafa Kemal'in Amasya Genelgesi'ni açıkladıktan sonra bir çağrı üzerine I. Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak için çareler aramak amacıyla seçilmiş ulus temsilcilerinin Sivas'ta biraraya gelmesiyle, 4 Eylül 1919 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen ulusal kongredir.
Sivas Kongresi'nde alınan kararlar, daha önce gerçekleştirilen Erzurum Kongresi kararlarını genişleterek tüm ulusu kapsar bir nitelik kazandırmış ve yeni bir Türk Devleti'nin kuruluşuna temel olmuştur; bu nedenle Sivas Kongresi'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemi büyüktür.

Kongre delegeleri 

Kongrede doğu illeri adına delege olarak Erzurum Kongresi'nde seçilen Heyet-i Temsiliye (Temsil Kurulu) üyeleri bulunuyordu. Batı ve Orta Anadolu illerinden gelen diğer temsilcilerin de katılımı sayesinde Sivas Kongresi, ulusal bir kongre niteliği kazanmıştı.
Kongreye katılan delege sayısı tartışmalı bir konudur. Ankara gibi bazı illerde vâlilik baskısı ile delege seçimi gerçekleşememiş, bazı illerden seçilen delegelerin ise yola çıkması engellenmiş, bu nedenle kongreye katılamamış veya kongre çalışmaları bittikten sonra Sivas’a gelebilmişlerdi. Sonradan katılanlar'la birlikte delege sayısının 41'i bulduğu söylenebilir (Farklı kaynaklara göre 31,33, 38 katılımcı vardır.)

Sivas Kongresi'nde seçilenler 

Alınan Kararlar Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.Manda ve himaye kabul olunamaz.Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir.Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.

H-AMASYA GÖRÜŞMELERİ
(20-22 EKİM 1919)
 Amasay görüşesinin seyri şöle gelişti Damat Ferit Paşa 2 Ekim 1919’da istifa edince, hükümeti Ali Rıza Paşa kurumuştur. Ali Rıza Paşa Anadolu hareketini milli mücadelecilerle iyi ge-çinerek kontrol altına almaya çalışan bir kişiydi. Bundan dolayı da Mustafa Kemal ile iyi geçinmeyi ilke edindi. Mustafa Kemal, Ali Rıza Paşa hükü-metini Damat Ferit Paşa hükümetine nazaran daha ılıman olduğundan dolayı desteklediği gibi; birliğin sağla¬nıp korunması için İstanbul hükümeti ile iyi geçinmeye de çalışmıştır. Mustafa Kemal ile Ali Rıza Paşanın karşılıklı görüşmeleri sonucunda Amasya’da, her iki tarafın uzlaşması amacıyla bir mülakat yapılmasına karar verildi. Amasya Görüş-melerine İstanbul hükümeti adına bahriye nazırı Salih Paşa katıldı. Milli mücadele adına Mustafa Kemal ve arkadaşları katıldı.Böğlece amasya görüşmeleri gerçekleşmiş oldu
  Amasya görüşmesinde  Alınan Kararlar:
1-Hiçbir vilayet terk edilmeyecek, himaye kabul edilmeyecektir.Bütünlük ve istiklal korunacaktır.
2-Azınlıklara siyasi hakimiyetimizi zedeleyici ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilmeye-cektir.
3-Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti İstanbul hükümeti tarafından tanınacaktır.
4-Meclis-i Mebusan toplanmalıdır.
5-Meclis-i Mebusan İstanbul dışında toplanma-lıdır. (Meclisin, İstanbul’da toplanması halinde, mili mü¬cadele ruhunu yansıtamayacağı ve rahat çalışama¬yacağı düşünülmüştür.)
6-Sivas Kongresi kararları meclis tarafından onay-lanmalıdır.
7-Yapılacak antlaşmalar için heyet-i temsiliyenin onayı alınmalıdır.
8-Seçimlerin serbest yapılmalıdır.
Amasya görüşmesi kararları alınmış oldu
Amasya görüşmesinin  Önemi:
1-Milli mücadele, Heyet-i Temsiliye ve Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti İstanbul hükü-meti tarafından hukuken tanındı
2-Temsil Heyeti ile İstanbul arasındaki ilişkiler yu-muşadı
3-İstanbul Anadolu’ya bağlı olmaya başladı.
4-İtilaf devletleri Anadolu hareketini İstanbul vası-tasıyla kontrol altına alamayacaklarını anlamıştır.
5-Meclis-i Mebusanın toplanması kararlaştırılmış-tır.
Amasya görüşmesi hakkında  Açıklamalar:
1-Görüşmelerde egemenlikten değil; bağımsızlıktan bahsedilmiştir Amasya görüşmesinde
2-Meclisin İstanbul dışında toplanması mesele-sinde anlaşmaya varılamadı
3-Salih Paşa kararların tamamını kendisinin kabul etmesinin bir anlam ifade etmediğini; kararların hükümet tarafından kabul edilmesinin önemli oldu¬ğunu; kararların hükümet tarafından kabul edilmesi için elinden geleni yapacağını; bu konuda başarılı olamadığı takdirde istifa edeceğini açıkladı. Hükü¬met sadece Meclis-i Mebusanın açılması kararını tam olarak onayladı. Salih Paşa ise istifa etmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder