Powered By Blogger

17 Şubat 2011 Perşembe


Gezegen Nedir? 

Genel olarak, yakınlarında bulunan yıldızlara göre uzaklıklarını değiştiren yıldızlara verilen ad. Gezegenler, Güneş çevresinde dönen gök cisimleri dir. Güneş çevresinde, odaklarından birinde güneş olmak üzere meydana gelen bir elips üzerinde dolanırlar.

Gezegenlerin, Güneşe olan uzaklıkları değişiktir. Bu sebeple, uzaklıklara göre değişen büyüklükte bir elips üzerinde dolanırlar. Her yıldızın, Güneş etrafında donanma süresi başka başkadır.
Güneş etrafında, belli başlı dokuz gezegen dolanır. Bunlar, Güneş sistemini meydana getirirler. Güneş etrafında dolanan bu dokuz gezegen, Güneşten olan uzaklıklarına göre, şunlardır: merkür, venüs, dünya, mars, jüpiter, Satürn, uranüs, neptün, Plüton
merkür (Utarid), Gezegenlerden Güneşe en yakın olanıdır. Güneşten uzaklığı 57,8 milyon kilometredir. Güneş etrafında 88 günde dolanır ve Ay gibi safhalar gösterir. Kendi ekseni çevresinde ise 24 saat 23 dakika (bazı astronomlara göre 88 günde) döner. Ortalama çapı 4.850. kilometredir. dünyadan 22,6 defa küçüktür. Güneşe çok yakın olduğu için çok sıcaktır. Ortalama sıcaklığı 200 dereceyi bulur. Şimdiye kadar bir uydu su görülmemiştir. Atmosferinin de olmadığı sanılmaktadır.
venüs (Zühre), İkinci gezegendir Güneşe uzaklığı 108 milyon kilometredir. Güneş çevresinde 225 günde dolanır. Ekseni etrafında dönme süresi belli değildir. Dünyadan, daima büyük bir bulut tabakası ile örtülmüş görünür. Bundan dolayı, kendi ekseni etrafında dönme süresi bilinmemektedir. Çapı, 12.240 kilometredir, bu duruma göre Düny Aya yakın bir büyüklüktedir. (Hacmi Dünyanın 9/10u kadardır). Çoklukla Güneş doğmadan ya da battıktan 3 saat önce ya da sonra görünür. Bu halinden dol ayı bu gezegene Sabah yıldızlı ya da Akşam yıldızı adı verilir. Atmosferi olduğu sanılmaktadır.
dünya (Yer), Merkür ve Venüsten sonra gelen üçüncü gezegendir mars (Merih), Güneşten itibaren dördüncü gezegendir. Güneşe olan uzaklığı 228 milyon kilometredir. Yörüngesi üzerinde 687 günde dolaşır, kendi ekseni etrafında 24 saat 37 dakikada döner, Çapı 6.800 kilometredir. Dünyadan 6.61 kere daha büyük Dünyadaki Atmosfer gibi bir atmosferi vardır. Bu kutbunda görülüp kaybolan beyazlıkların bulunmasından, üzerinin zaman zaman bulutlarla kaplı olmasından, bu gezegende su ve Atmosferin bulunduğuna delil sayılmaktadır.
Bu arada yapılan incelemelere göre de kara ve denizlerin varlığı kabul edilmektedir. Yapılan bu araştırmalar sonucu, bu gezegende hayat olduğu kanısına varılmıştır. İki tane uydusu vardır. jüpiter (Müşteri), Güneşten itibaren beşinci gezegendir. Güneşe olan uzaklığı 777 milyon kilometredir. Güneş çevresinde 11.86 yılda, kendi ekseni çevresinde 9 saat 15 dakikada dolanır. Bu geze Gen, bütün gezegenlerin en büyüğüdür. Hacmi Dünyadan 1.340 kere daha büyüktür. Kuvvetli dürbünlerle bakıldığında yüzeyinde büyüklükleri eşit olmayan bir takım lekeler görülür. Bu lekelerin yerlerinin daima değişmesinde bir atmosfer tabakasına sahip olduğu sanılmaktadır. 9 uydusu vardır.
Satürn (Zühal), Altıncı gezegendir. gök yüzünde sarımtırak renkte görülür. Güneşe olan uzaklığı 1.425 milyar kilometredir. Güneş çevresinde 29,46 yılda dolanır kendi ekseni çevresinde 10 saat 38 dakikada döner.
Dünyadan 94.92 defa daha büyüktür. Yapılan incelemelerde, çevresinde birçok halkanın bulunduğu görülmüştür. Bu halkalar, sayılamayacak kadar çok küçük cisimlerin meydana getirdikleri halkalardır ve bir uydu gibi gezegen çevresinde dolanırlar. Atmosfer tabakasının bulunduğu ve su buharına sahip olduğu, yapılan gözlemlerle anlaşılmıştır. 10 tane uydusu vardır.
Uranüs, yedinci gezegendir. Herscel (1738 – 1822) tarafından 1781 de bulunmuştur. Güneşe olan uzaklığı 2,866 milyar kilometredir Güneş çevresinde 84 yıl 7 günde dolanır. Kendi etrafın. da 10 saatte döndüğü sanılmaktadır. Ortalama çapı 49.690 kilometredir. Yere oranla 14.58 defa büyüktür. Yoğunluğunun az olmasından, sıcak gaz olduğunu söyleyenler vardır. Zorlukla görülen dört uydusu vardır.
Neptün, sekizinci gezegendir. Fransız astronomu Leverrer tarafından yapılan hesaplara göre böyle bir gezegenin var olduğu sonucuna varılmış ve 23 Eylül 1946 da Berlin rasathanesi müdürü Gali tarafından görülmüştür. Güneşe olan uzaklığı 4.490 milyar kilometredir. Güneşin çevresinde 164 yıl 280 günde dolanır. Yerin hecininden 60 defa büyüktür. Kütlenin gaz halinde olduğu sanılmaktadır.
Plüton, bilinen son gezegendir. Güneşten uzaklığı 5.920 milyar kilometredir. Güneş çevresinde 24 yıl 166 günde dolanır. Çapının 4.000 kilometre olduğu sanılmaktadır. En kuvvetli dürbünlerle bir sönük nokta gibi görünür. Bu gezegene ait bilgiler çok azdır.




                                             Uzay Nedir, Uzay Hakkında

Uzay çok eski dönemlerden beri insanların büyük ilgisini çekmiş, sonu olup olmadığı; varsa, sınırlarının nereye kadar uzandığı bilginleri ve felsefecileri yakından ilgilendirmiştir. Uzayda yer alan gökcisimlerinin incelenmesi, bunların hareketlerinin diğer gökcisimlerinin davranışlarına yaygınlaştırılması, uzay hakkında çok az da olsa kimi fikirlerin ortaya atılmasını sağladı. Çağlar geçtikçe insanların daha güçlü teleskoplarla uzayı incelemesi uzay hakkındaki bilgileri artırdı. Uçan cisimlerin ortaya çıkmasıyla Dünya'yı çevreleyen yakın uzay hakkındaki bilgiler, daha da artmaya başladı. Nihayet, güçlü füzeler, yapma uydular, Ay'a insanlı ya da insansız araçlar gönderilmesi, Güneş Sistemi içinde yolculuk yapacak yapma uyduların geliştirilmesi, çok güçlü radyoteleskoplarla uzayın derinliklerinin araştırılması, 20. yüzyılın ikinci yarısında insanlığın uzay hakkındaki bilgilerini önemli ölçüde genişletti. Bu arada teorik fizik ve astronomi konusunda devrim yapacak görüşler ortaya atan Einstein gibi bilginlerin uzay konusunda ortaya attıkları pek çok kuram, gözlemcilerin uzay üzerine verdikleri bulguların mantıklı bir şekilde açıklanmasını sağladı. Uzay konusundaki ilk sağlam bilgiler, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında, özellikle kuzey ülkelerinde kurulan gözlemevleri sayesinde alındı. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Palomar Gözlemevi, Dünya'da mevcut gözlemevlerinin en büyüğüdür. Buradaki aynalı teleskopun çapı 5 m., yüksekliği 40 m.dir. Bu gözlemevlerinde uzaydaki gökcisimlerinin kütlesi, hacmi, ışığının şiddeti vb. incelenmektedir. Uygulamalı fiziğin geliştirdiği tayf (spektrum) analizi, uzaydan gelen ışıklardan, cisimlerin hangi elementlerden oluştuğunu göstermektedir. 1932'de K. G. Jansky adındaki bir mühendisin rastlantı sonucu bulduğu uzaydan gelen radyo yayınları, daha sonraki yıllarda radyoteleskopların doğmasına ve uzayın derinliklerinin dinlenmesine, bu radyo yayınlarının kaynaklarının ve nedenlerinin bulunmasına yol açtı. II. Dünya Savaşı sırasında Almanların geliştirdiği V-1 ve V-2 füzeleri daha sonraki yıllarda uzayın keşfi için yapılacak çalışmalarda büyük bir adım oldu. 1947-1956 yılları arasında özellikle ABD, uzay çalışmalarına büyük hız verdi. Yapılan uzay uçuşu denemelerinin hiçbiri bir uzay aracını yörüngeye oturtmayı başaramadı. Bu arada SSCB, 1957 yılında üç kademeli Vostok füzeleri ile "Sputnik" adındaki ilk yapma uyduyu Dünya çevresinde yörüngeye oturtarak uzay yarışında öne geçti. Uydulardan elde edilen uzay üzerine bilgiler, canlıların, özellikle insanların uzayda yaşayabilmeleri için hangi koşulların yerine getirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Böylece uzay tıbbı doğdu ve gelişti. Uzayda ilk insan ise 12 Nisan 1961 tarihinde SSCB'nin uzaya gönderdiği Yuri Gagarin oldu. Bu arada, insanların uzay boşluğuna yerleşmelerini sağlamak, uzayı uzaydan izlemek, Dünya üzerinde haberleşme kolaylıkları sağlamak için binlerce uydu yörüngeye yerleştirildi ya da uzayın boşluğuna fırlatıldı. Nihayet 1969 Temmuzu'nda Ay'ın ABD'li astronotlar tarafından fethedilmesi, uzay çalışmalarında en önemi adımlardan biri oldu. Günümüzde uzay yarışı büyük bir hızla sürmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder